Kadının ziyneti neresi? (meal notları)

Kuran çalışırlarına, çalışma notlarımdır. İleri seviye bir konudur. Kuran’ı hiç çalışmamış ( veya ilgili ayetleri ve bağlamına dahil olan ayetleri çalışmamış) birisinin yazıda geçen kavramları çalışıp bizzat şahit olması gerekmektedir.

“…..velâ yubdîne zînetehunne illâ mâ zahera minhâ (Nur 31) “

8 ve la ve
9 yubdine göstermesinler بدو
10 zinetehunne Süslerini/zinetlerini زين
11 illa ancak hariç
12 ma şeyler
13 zehera görünenler ظهر
14 minha ondan

 

Nur 31’in bu kısmı “kadının neresini göstereceği/göstermeyeceği” buyruğu olarak yorumlanagelmiştir.

İlgili kısmın en kritik kelimesi “ziynet” kelimesidir.

SORU:

Şayet “Ey kadınlar vücudunuzun el-yüz-ayak hariç hiçbir yerini şu sayılanlar dışında kimsenin yanında açmayın” yazıyor olsa idi hiç bir boşluk kalır mıydı, herhangi bir tartışma olur muydu?

Bunun yerine ayette “ziynet” kelimesi geçiyor ve bu “kadınların vücudunun el-yüz-ayak hariç hiçbir yeri” olarak “ YORUMLANMIŞ.” (Hatta bir uçta “saç ziynete dahil değil”den “hiçbir yeri gözükmeyecek burka giymeli”ye varana dek geniş bir yorum yelpazesi var”

Sebep: Ziynet kelimesi ve onun çeşitli ek bilgilere dayanarak yorumlanması.

Şu soruyu lütfen ama lütfen kendinize sorun: Allah neden hiçbir yoruma yer bırakmayacak bir tanım getirmedi de “ziynet” diyerek işi insan yorumuna bıraktı?

2:2 Żâlike-lkitâbu lâ raybe(*) fîhi(*)

İşte o el-Kitab. İçerisinde RAYB yoktur.

El-Kitab’da insan yorumuna kalmış bir bilgi yoktur.

El-Kitab kendi kendisini açıklar…

O halde bakalım Kuran bu ZİYNET kavramını nasıl açıklıyor?

ZYN kökü 46 kez kullanılıyor Kuran’da.

7:31 Yâ benî âdeme ḣużû zînetekum ‘inde kulli mescidin vekulû veşrabû velâ tusrifû(c) innehu lâ yuhibbu-lmusrifîn(e)

Ey Adem oğulları ( ya da Ademin bina ettikleri) HER MESCİT İNDİNDE ZİNETLERİNİZİ tutun/edinin (huzu) ve YEYİN İÇİN ve İSRAF ETMEYİM, O israf edenleri sevmez.

Bu ayeti anlamayanların NUR 31’i anlamasına imkan yoktur maalesef. Bu ayeti anlayıp da anladığını Nur 31’e götürmeyenin de kalbinde eğrilik vardır. Mescid kavramını çalışmamış birisi ile Nur 31’i nasıl tartışırız bilmiyorum. Onlar bu ayeti “camiye/mescide giderken süslenin” olarak anlar geçer. Sormaz ki bu “yiyin için “nedir? O ifadeyi ayetten ayırır, mescit ile ilişkisini kurmaz; “israf etmeyin diyor ya işte yemek israf etmeyin diyor”der geçer.

7:32 Kul men harrame zîneta(A)llâhi-lletî aḣrace li’ibâdihi ve-ttayyibâti mine-rrizk(i)(c)

De: Kim Allah’ın RIZIKLARDAN kulları için çıkardığı o ziynetleri ve temiz şeyleri  haram etti.

Tabi bu ayeti böyle asla çevirmezler. Allah RIZIKLARDAN ( min er-rızk) bizim için ziynet çıkarıyor!

Daha fazla ayete bu yazıda bakmaya gerek yok, dileyen ilgili 46 ayete bakabilir.

Ziynet: Kuran’a göre “DEĞERLER” demektir. 

Herhangi bir kurum çalışanına “gizlilik sözleşmesi” imzalatılır. O çalışan kurumunun değerlerini sağa sola saçamaz.

Kuran bireyi ve toplumları karanlıklardan aydınlığa çıkartmak için onlara değerler sunar. Her değer herkese sunulmaz; hak edene sunulur. Bilgi düzey düzeydir. Matematik 1’i bilmeyene Matamatik 2’yi anlatmak zulümdür. Mesela ben bu yazıyı yazmakla değerleri herkese sunarak Kuran buyruğuna aykırı hareket edip etmediğimi düşünmekteyim.

15:16 Ve lekad ce’alnâ fî-ssemâ-i burûcen ve zeyyennâhâ linnâzirîn(e)

Bu ayeti şöyle çeviriyorlar:

Biz göklerde takım yıldızlar (burçlar) ile donatarak, bakanlar için göğü süslemiş olduk. /Andolsun biz, gökte burçlar yaptık. Ve onu bakanlar için süsledik./

Gökyüzü BAKANLAR için süslenmiş, bakmayanlar kim?

El-sema kavramını çalışmayanlar, el-Sema’yı gökyüzü sanalar tabi bu ayeti anlamayacaklar. BAKANLAR ifadesi de orada öyle edebi sanat gibi duracak onlar için.

İşte o el-Kitab. İçerisinde RAYB yoktur. Bu kitabın içerisinde RAYB görenler BAKMAYANLAR’dır.

DEĞERLER bakanlara gözükür. Allah BAKANLAR için değerler ÇIKARIR; ÇIKARIR ve  SUNAR.

NUR 31 diyor ki:

velâ yubdîne zînetehunne illâ mâ zahera minhâ(s)

YUBDİNE: “BDV” bir şeyin apaçık ortaya çıkışını ifâde eden bir fiildir. Bu kökten türeyen hiçbir kavram Kuran’da “çıkarıp da memesini göstermek” gibi bir anlam için kullanılmaz.

ZAHERE: Zuhur etmek.  BDV ile uyumlu bir kavram. Hani diyorlar ya “mehdi zuhur edecek!” İşte orada kullandığınız zuhur bu. “Kadının kendiliğinden gözüken yerleri” demek için ZUHUR ETMEK kullanılır mı?

Ma iyelik zamiri ise:

MÜMİNAT’lara söyle….kendiliğinden zuhur edenler hariç DEĞERLERİNİ açıklamasınlar…

Çünkü salat’ta ses ayarlanır.

Anlayana…

Selam ile…

4 yorum

  1. İnsan mantık, akıl, değerlendirme, sonuca varma yetisi ile donatılmış bir varlık olarak var olduğuna göre burada bir düşünce zinciri kurmak lazım.
    Cinsi sapıklar hariç normal olarak kadından etki alacak olanlar erkeklerdir, bir erkek olarak bir kadına baktığımızda bizi cinsel olarak dürtüleyecek (burada bakış durumu tamamen erkeğin normal şartlar altında yani cinselliğe aç kalmamış düzenli seks yapan ve aklı fikri orada olamaması koşulu olarak düşünülsün lütfen) şeylerin bir göz önüne getirilmesi gerek, nedir onlar? saçlar olabilir mi?, yüz olabilir mi? kollar olabilir mi? ayaklar, peki eller? eğer sapık değilsem normal bir adamsam bunlar benim dürtümü etkilemez, neler etkileyebilir?
    Burada sayacaklarım için şimdiden tüm insanlardan özür dilerim ne olur sadece bu konuyu anlamak açısından örneklendirdiğimi akıllarından çıkarmasınlar,
    1-Cinsel organın tamamen görünür yada kısmen belli olması
    2-Göğüslerin tamamen görünür yada kısmen belli olması
    3-Kalçaların hatlarının göze batar şekilde belli olması
    4-Kalça alt kıvrımından başlayarak ayak toğuna kadar olan bacak kısımlarının tamamen açık olması
    Normal şartlarda bir erkeğin cinsel olarak dürtülenmesi açısından ilgisini çeker, yukarıdaki sayılanlar harici yerler normal bir erkeğin dürtülenmesine etki etmez (zaten sapıksa çarşaflı kadına bile 40 fantazi kurar aklında bu da gerçektir.)
    Mesele aslında kadını bu erkek dürtülerinden koruma amaçlıdır,
    Düşünsenize ilkel insanlar ki hala ormanlarda yaşayan ilkel kabilelerin varlığı biliyorken ve onların kadınlarının sadece cinsel organ ve göğüslerinin bir kısmı örtülü şekilde giyimleri varken her gün birine tecavüz mü ediliyordu? yada böyle giyinmeleri dolayısı ile erkekler sürekli cinsel ilişki arzusu ile mi dolaşıyorlardı?
    Elbetteki hayır, hepside hayatlarını sürdürebilmek için gereken işler ile meşgul oluyorlar ve sadece çiftleşme arzusu olunca ilişkide bulunuyorlardı.
    Aslında burada birzda göz aşinalağı durumu söz konusu, göz sürekli gördüğü şeyi artık dikkat çekicilikten çıkarır zmanla ve gördüğünüz halde size ilgi çekicilikten bir sinyal vermez, varlığını bile unutursunuz, örneğin; evinizin önüdeki bir ağacı hergün görüyorsunuz normalde orada bir ağaç var ve hergün burada bir ağaç varmış bak demezsiniz, birgün o ağacı biri kesip atarsa işte o gün fark ettiğinizde “ya burda ağaç vardı kim kesti bunu?” dersiniz, işte aynen bunun gibi.
    Yaşanılan herhangi bir çağda, o çağın giyim tarzı normallerinde olan bir kadına cinsel dürtü kapsamında göz takılmaz, aşinalık dolayısı ile sadece bakıp geçilir, göz gördüğünü farklı biçimde sinyallemez beyine, ama kadının o zamnın normalinin dışında en yukarıda saydığım maddelerden birindeki şekilde bir giyim ile sokakta gezerken çoğu erkek dönüp dönüp bakacaktır, hatta laf atacaktır, peşine takılacaktır, rahatsız edecektir, belki daha ileri seviye taciz ve tecavüze kalkışacaktır.
    Şunuda belirtmek isterim; eğer bir erkek Kur’an terbiyesi almış ve takva üzerine ise yeminlen söylüyorum bakışlarını kısarak (yani görmezlikten gelerek) bundan etkilenmeden geçer gider.
    Bu bağlamda kadınların örtünmesi konusunda benim Kur’andan anladığım budur dostlar, kadın kendi aklını kullanacak ve Allah’ın vahyine kulak verecek ve ona göre giyinecek ve kendini koruyacaktır, öyle saç mı? kol mu? bacak mı? diye tartışıp durmanın anlamı yok!
    Akıllı kadın işini bilir!
    Son bir örnek ile konunun tam anlaşılmasına katkıda bulunumak istiyorum.
    Herkes mutlaka yaz aylarında plaja gider değil mi?
    Denizde yüzer, güneşlenir.
    Herkes neredeyse çıplaktır, yada ilkel kabile ayarında giyimlidir, göz aşinalığı yüksek bir safhaya ulaşır ve kimseyi çıplak görmezsiniz aslında, herkes yüz yüze bakar sanki giyimli gibi, konuşursunuz normal olarak, denize girer yüzersiniz, güneşlenirsiniz, yer içersiniz.
    Eğer böyle bir ortamda cinsel dürtü ön plana çıksa kimse ne yüzer ne güneşlenir ne de yer içer, herkesin aklı cinsel dürtü ile örtülür (hamr) odak sadece ona kitlenir, haaa tabi ki bazı normal dışı insanlar denizde yüzmeye, güneşlenmeye gelmemiş olabilir, kumda yatıp kadınların orasına burasına bakıp durabilir, ben tamamen normal bir insandan bahsediyorum, yani aklı yerinde olan, aklı şeyinde olandan değil.
    Benden bu kadar, sağlıcakla kalın.

  2. وَلَا يُبْد۪ينَ ز۪ينَتَهُنَّ اِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا ..minha onlardan (kadınlardan-vücuttan) açığa çıkanlar dışında zinetlerini teşhir etmezler…
    furuclarını korurlar..furuc yarık yerler demektir. kalça göğüs arası bacak arası..vs..
    furuclar örtülecek..ama örtüye rağmen oradaki çıkıntı bir miktar belli olur (kendiliğinden beliren-vücuttan açığa çıkan)..bundan sorumlu olmazlar..

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*



*